Kâr-ı kadîm Karagöz, eskiden yazılmış klasik karagöz oyunları için kullanılan bir terimdir ancak klasik oyun metni dışında bir de Kâr-ı Kadim oynatım tarzı vardır. Kâr-ı kadîm Karagöz oynatımında tamamen klasik yöntem kullanılır, doğaçlama yapılmaz. Oyunun başında göstermelik kaldırıldıktan sonra Hacıvat Çelebi klasik bir Türk sanat Müziği şarkısı ile gelir, şarkı bittikten sonra “Aruz Vezni” ile yazılmış klasik perde gazellerinden birini okur ve içinde eski Türkçe kelimelerin de bolca geçtiği klasik bir mukaddimeye başlar. Teganni sırasında küçük bir musiki gazeli okur. Mukaddimeden sonra sıra muhavereye geldiğinde yine klasik bir muhavere yapar, örneğin musiki muhaveresi Kâr-ı Kadîm bir oyun için idealdir. Muhavere bittikten sonra sıra fasıl bölümüne geldiğinde klasik oyunlardan olan Ferhat ile Şirin veya Leyla ile Mecnun gibi kâr-ı kadîme uygun oyunlar seçilir. Bu tür oyunların seçilmesinin nedeni herkesin bildiği klasik hikayeler olduğundan bu hikayelerle ilgili pek çok şiir vs bulunmasıdır. İçinde Ferhat ve Şirin geçen pek çok şarkı, şiir vardır, aynı şey Leyla ile Mecnun için de geçerlidir. Oyun içinde pek çok şarkı ve şiir kullanılır, bu şarkı ve şiirlerin hepsi mümkün olduğunca klasik olanlardan seçilir.
Elbette ki bu tür bir oyunu oynatabilmek için öncelikle bunun kıymetini bilen ve anlayabilen bir seyirci kitlesi olması gerekir. Ben bunca yıllık Karagözcülük hayatımda böyle seyirci kitlesini sadece birkaç defa gördüm, bir defasında Çanakkale’de bir huzurevinde oynatmamı rica ettiler, gittiğimde huzurevinde yaşayan insanların hepsinin çok yaşlı insanlar olduğunu gördüm, yani benim kullandığım eski Türkçe kelimeleri anlayabilirlerdi. Orada Kâr-ı Kadim bir oyun oynattım, selamlamaya çıktığında baktım ki bütün seyirciler ağlıyorlardı, çocukluklarını hatırlamışlardı. Bir de bir defasında Sivas Cumhuriyet Üniversitesinin hocaları “Biz Kâr-ı Kadîm bir Karagöz seyretmek istiyoruz” diyerek beni Sivas’a davet ettiler, tabii gittim ve oyunumu oynattım, oyun sonunda çok yaşlı bir hocamız gelip bana sarıldı ve çok duygulu bir şekilde “işte benim görmek istediğim Karagöz budur” dedi. Bunların haricinde birkaç yerde daha oynattım. Yani herkesin anlayabileceği bir tarz değil, sadece meraklıları bilir ve sever.
Yukarıda gördüğünüz video Sivas Cumhuriyet Üniversitesi hocaları için oynattığım Kâr-ı Kadîm Karagöz oyununun öncesinde müzisyen arkadaşlarla yaptığımız prova videosundan bir parça, oyunda kullandığımız klasik bestelerden bir tanesini çalışıyoruz, “Gülşende yine ahu enin eyledi bülbül”.