Karagöz Kuklaları

Karagöz Oyunları Sözlüğü

Akarap: Beyaz Arap demektir, karagöz oyunu tiplerinden biridir

Ara muhavere: Hacıvat ile Karagöz arasındaki muhavereyi uzatmak için ilave edilen muhaveredir

Arap Halayık: Karagöz oyunu tiplerinden biridir. Bunlar siyahî kadınlardır

Âşık: az çalarak şiir okuyan halk vaizleridir.

Arnavut: Kendine has bir şiveyle konuşur. Laf anlamaz. Silahşör geçinir, sayı saymasını dahi bilmez.

Aynalı: Karagöz, Matiz ve Külhanbeyi tipleri tarafından kullanılan bir kelimedir. İyi ve güzel karşılığı olarak kullanılır.

Aynasız: Aynalı’yı kullanan Karagöz tipleri kullanır. Kötü karşılığı olarak kullanılır.

Ayvaz Serkiz: Konaklarda çalışır. Vanlı bir Ermenidir. Alış veriş yapar. Gayet sadıktır.

Balama: Karagöz, Matiz ve Külhanbeyi tipleri tarafından kullanılan bir kelimedir. Yabancı milletlerin tiplerine hitap ederken kullanırlar.

Baro: Karagöz, Matiz ve Külhanbeyi tipleri tarafından Bay yerine kullanılan bir kelimedir.

Beberuhi: Karagöz oyunu tiplerinde cüce olan bir tiptir. Bunlara Karagözü argosunda Pişbop denildiği gibi Altı karış beberuhi de denir.

Büyücü: Karagöz oyunu  tiplerinden olup eski devirlerden kalma büyü yapan insandır. Bu tip ekseriyetle kadın olur.

Cadı: Karagöz oyunu tiplerinden olup buna Cazu da denir. Geceleri şurada burada dolaşarak insanlara fenalık yaptığı zan edilen hortlaktır. Bunlar daima yaşlı kadın olur.

Cin: Karagöz oyunu tiplerindendir, göze görünmediği yahut nadiren görünüp de elle tutulamayacakları zan edilen hayali bir varlıktır. Bu tipe cumhuriyetin ilanından evvel yazılmış olan karagöz piyeslerinde rastlanır.

Cızlanmak: Karagöz, Matiz ve Külhanbey tipleri tarafından kullanılır. Bir yerden gitmek manasına gelir.

Çelebi: Karagöz oyunu tiplerindendir. Ekseriyetle delikanlı olan bu tipler bey ve efendi tabirlerinin kullanıldığı devirlerden evvel okuma yazması olan kimselere denirdi.

Çengi: Karagöz oyunu tiplerindendir, Bunlar kadın olur, Oyun oynar, rakseder.

Çırak: Karagözcünün yardımcısı, muavinidir.

Dayrezen: Karagöz oyununda def çalan adamdır.

Dedi ki: Karagöz oyunu tiplerindendir. Her kelimenin başına dedi ki ilave ederek konuşur.

Demeli: Karagöz oyunu tiplerindendir. Her kelimenin sonuna demeli ilave derek konuşur.

Dikizlemek: Karagöz, Matiz ve Külhanbeyi tarafından kullanılır. Gözetlemek manasına gelir.

Efe: Karagöz oyunu tiplerinden biridir. Anadolu’daki zeybeklerden köy yiğitlerine denir.

Ezberci: Anlamadan bazı cümleleri ezberlemiş olup ezbere konuşur.

Fasıl: Karagöz piyeslerine, oyunlarına verilen addır.

Gaco: Karagöz, Matiz ve Külhanbeyi tarafından kullanılır. Kadın demektir.

Gösterme: Buna göstermelik de denir, Karagöz oyununda temsile başlamadan evvel perdeye konulan ve oynanacak oyunu anlatan deriden veya mukavvadan kesilmiş ve boyanmış resimdir.

Geveze: Bu tip ağzına geleni söylediği gibi, boşboğaz, çok konuşur, münasebetsiz bir tiptir.

Habbe: Karagöz, Matiz ve Külhanbeyi tarafından kullanılır, yemek yemek demektir.

Hamal: Karagözcünün bütün karagöz levazımatının bulunduğu zembili taşıyan kişidir.

Hayâlî: Karagöz oyununda tasvirleri oynatan ve onları konuşturan sanatkardır. Buna Şehbaz, Hayalbaz, Suretbaz ve Karagözcü de denir.

Hayal perdesi: Karagöz oyunları yapılan perdeye denir. Buna Lu’bi Hayal, Hayal-i Zıll ve Şeyh Küşteri meydanı da denir.

Hımhım: Karagöz oyunu tiplerindendir. Genizden konuşur.

Hırbo: Karagöz oyunu tiplerindendir, Anadolulu taklidi yapar.

Himmet Ağa: Uzun boylu, Kastamonulu bir oduncudur. Temiz yüreklidir.

Işkırlak: Karagözün külahına denir.

Kambur: Karagöz oyunu tiplerinden biridir, sırtında tabii olmayan bir çıkıntı vardır.

Karadeniz uşağı: Çok ve hızlı konuşur. O tatlı şivesiyle denizden hamsiden bahseder.

Kekeme: Kekeleyerek konuşur.

Külhanbey: Karagöz tiplerinden biridir. Matiz ve Tuzsuz Deli Bekirden sonra gelir. İkinci Abdülhamit döneminde karagöz tipleri arasına girmiş olan Külhanbeyi sarhoş değildir.

Matiz: Her an sızması beklenen alelade bir bir mahalle sarhoşu olup söylenen sözleri güç anlar.

Muhacır: Göçmen manasına gelir, Eski devirlerde Avrupa kıtasında yaşayanlara Rumelili ve harpler dolayısıyla bunların anavatana gelenlerine muhacir denirdi.

Muhavere: Karagöz faslı başlamadan evvel Karagöz ve Hacıvat’ın yaptıkları konuşmaya denir.

Natır: Kadınlar hamamında çalışan hizmetkarların başıdır.

Nareke: Göstermeliği perdeden kaldırmak için bir ucuna kağıt sarılmış ve bir kenarında oyulan delikten üflenince arı vızıltısına benzer ses çıkaran kamış parçası.

Perde gazeli: Karagöz faslı başlamadan evvel yapılan gösterilerde Hacıvat tarafından söylenir ve bunlar muhtelif olur.

Rastgele: özlediği her cümleye rastgele kelimesini ekleyerek konuşur.

Sandıkkar: Karagözcünün ikinci yardımcısı ve muavinidir.

Sekban: Yeniçeri otağına mensup eski devrin askerlerindendir.

Semai: Göstermelik kaldırıldıktan sonra Hacıvat’ın söylediği şarkıdır.

Sipsi: Tütün ve sigara manasına gelir.

Susamcı: Eski devirlerde hamamlarda susam satan bir siyahidir.

Şem’a: Karagöz oyunlarında perdedeki tasvirleri daha iyi gösterebilmek için perdenin arkasına yakılan ışıktır. Bu ışık eskiden bir çanak zeytinyağının ortasına yakılan bir fitilden temin edilirdi. Bilahare mum kullanılmıştır.

Şeyh Küşteri: İran’ın Küşter kasabasından Bursa’ya gelerek yerleşmiş ve ilk Türk Karagözünü perdeye aksettirmiş bir zattır.

Tasvir: Karagöz oyunundaki tip ve şekillere denir.

Tatlısu frengi: Şarklı bir Hristiyan olduğu halde Avrupalılık taslayan bir adamdır. Ekseriyetle doktor olur.

Tiryaki: İhtiyar olan bu tip içtiği afyonun tesiriyle daima uyuklar ve ara sıra konuşur.

Tuzsuz Deli Bekir: O da Matiz gibi sarhoştur, fakat kolay kolay sızmaz. Sağa sola müthiş tehditler savurur ve bütün perdedeki halkı karşısında tiretir.

Uçlanmak: Vermek manasına gelir.

Yahudi: Kâh eskici, kâh bezirgandır. Karagöze iş gördürür para vermez, çok hesabidir.

Yardak: Karagözcünün oyun esnasında yanında bulunarak şarkı söylemek, def çalmak vasıtasıyla yardım eden kişidir.

Yıldız: Mum, ışık manasında kullanılır.

Zenne: Karagöz oyunu tiplerinden bir kadındır. Bu tipi ortaoyununda erkekler yapar.

Zirzop: Meczup ve delişmendir.

Nurullah Tilgen

T.F.A Dergisi, Haziran 1959

Not: Bu bir dergi yazısıdır, konu hakkında daha fazla bilgi için Uğur Göktaş tarafından yazılan Karagöz Terimleri Sözlüğü kitabından faydalanabilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir